Montag, 16. Dezember 2013

Kizlar korkar, Erkekler korkmaz Anneee...



Bu sabah Arjin'in bu lafi  etmesiyle 3lt. kahve icmis kadar oldum... "-Biliyormusun Anne kizlar hayaletten cok korkar ama erkekler hicbir zaman korkmaz... Erkekler karanliktan hiiic korkmaz Anne, onlar kahramanlardir..." 

Resim 2009 Tüyap'tan... Esra Baydar araciligiyla...


Evet bu laflari benim kizim söylüyor, kendimi bildigim andan beri erkek egemen sistemle mücadele etmis bir kadinin cocugu diyor, esit degerlerle büyütmeye calistigimiz cocugumuz bunu söylüyor...
Ciddi anlamda sok oldum sarsildim, -amaaan ne var canim, ne kadar da büyüttün demeyiniz, cidden demeyiniz!!!

Cünkü iste böyle böyle giriliyor yeryüzünde daha birkac yildir yasayan akillara, kücük kücük zehirleniyor bellekler o medyada, o reklam panolarinda, o cocuk kanallarinda ve cizgi film konularinda ya da tiyatrolarda... Bizde ise Arjin'in son gittigi kukla tiyatrosu böyle düsünmesinde cok etkili oldu sanirsam, yani bence, nasil mi???

Gecen hafta Arjin'le "Wuppertal kukla tiyatrosu" oyununa gittik... Suara Weihnachten zamani (noel) oldugu icin konu tabii "sovalye. kral-kralice, prenses ve cesur kahramanlardi..." 
Tiyatronun konusu güzel ve egleceliydi ama iste arada ortaya cikan bir hayalet ve korkan bir prenses vardi ve onu koruyan, korkusuz kahraman elbette ve tabiii kiii erkek di...(!)

Arjin o hayaletten korktu ve oyun sonrasi bir dolu sorulari siraladi... Hayaletlerin sadece masallarda, hikayelerde, oyunlarda oldugunu uzun uzun anlattim ve bunlarin bir kurgu oldugunu zamanla sevecegini ama simdi  korkmasinin cok normal oldugunu söyledim...

Vee iste bir sabah Arjin: "Kizlar korkar, erkekler korkamaz" yargisi yapabildi... Cünkü bu erkek egemen sistemin o denli cok mesajlari var ki, minicik bir cocugun dünyasini kendi deger yargisiyla donatabiliyor... 
Neyseki Babasi yanimiza gelip Arjin'e erkeklerinde korktuklarini, bunun tüm canlilara dair dogal bir duygu oldugunu anlatti... Benim aciklamamdan daha etkili oldu vee Arjin -haklisin Babacim diyerek örnek vermeye basladi...

Simdi ben kaderci bir anne olsaydim ya da bu sistemin dayattiklarini icsellestirmis bir ebeveyn olsaydik ne olacakti peki??? Büyük ihtimal cocugumun aklinin bir yerinde evet ben bir kadinim ve korunmaya ihtiyacim var yargisi iyice oturacakti... -kii hah iste sistem tamda bunu istiyor...

Elbette kiz ve erkek cocuklar arasinda kesin farkliliklar var bunu biliyoruz ama bilmemiz gereken bu farklililari zenginliklere dönüstürmek biz ebeveynlerin elinde... Kizim icin oyuncak araba aldigimda verilen yetiskin tepkisiyle, bebek arabasi süren erkek cocuguna verilen ayni yetiskin tepkisi ayni siglikta olmakla beraber, ayrica ögretilmis bir kültür kirliligidir bana göre....

Ben erkek cocugun bebekle oynamisina karsi olup, cocugun eline silah, araba veren bu kirli deger yargilarini pompalayan kültüre karsiyim arkadas... Kiz cocuklarina bebekle oynamayi dayatan, pembelere bogan, korunmaya muhtac, edilgen bir canliya dönüstüren sisteme karsiyim, uyuzum, mücadele icindeyim arkadas... 

Yasadigimiz dünyada ögretilen bazi dogmatik seylere uyuzum ve karsiyim arkadas, farkliliklarini bilen, bedeniyle mutlu, cinsiyetiyle özgür ve barisik bir cocuk yetistimek bu denli zor mu???  Bu sacma degerleri ve küflesmis yargilari iceren toplum neden sansini bu denli zorluyor ki!?!

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen